Suç duyurusudur
Facebook üzerinden Halime Ceylan adında bir bayan yaptığı paylaşılma halkı kin ve nefrete teşvik eden sözler sarf ederek halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçu işlemiştir halime Ceylan'ın sözleri aynen bu şekildedir.
Gençlerimiz HDP ve Kürtler'in binalarını yakıp yıkıyorlar helal olusun
Bu hanım efendinin CEZASIZ kalmaması için sayın cumhuriyet savcılarını göreve davet ediyorum.
Bu Vatanın evlatları olan Kürtler terörist değil aynı zamanda teröristlerin hepsi Kürt değil her kürde terörist Gözüyle bakmak yanlıştır. Türkiye cumhuriyeti bayrağı altında yaşayan Kürtler ,Araplar ,Lazlar,Bulgar Göçmenler Arnavut Göçmenler Çerkezler ,süryaniler,Ermeniler vardır.
Bunların tamamı Türkiye Cumhuriyet'inin vatandaşıdır.
Dini, dili,Irkı,rengi ne olursa olsun (vatan haini ) olmadıktan sonra her yerde eşittir.
Son Günler'de cereyan eden olumsuz olaylardan vatanımızı karıştırmak isteyen bazı kişi ve guruplar sosyal medyada Kürtleri hatta doğu ve Güneydoğu'daki insanları hedef göstermektedirler. Ülkemizin çeşitli illerinde ve ilçelerinde doğu ve güneydoğu yolcu otobüslerine saldırı düzenlenerek araçlar Tahrip edilerek yolcular darp edilmiştir.
Keza aynı şekilde batıda çalışan mevsimlik işçiler darp edilerek araç ve çadırları Yakıldı.
Oysa bu insanlar ekmek parası için yollara Düşen kişilerdir.
Terörle yakından uzaktan hiç alakası olmayan gariban işçilere eziyet edilmektedir.
Bu Olayların sebebi ise sosyal medyada halkı kin,nefret , Irk, din dil ayrımı sonucu söylemleriyle galeyana getiren provakasyonlardır.
Bu Tür provakatif söylemleri sosyal medyada paylaşanların CEZASIZ kalmaması dileğiyle sayın savcılarımızı göreve davet ediyoruz.
Aşağıda kanun maddelerini sadece insanların böyle bir suça iştirak etmemeleri için Hatırlatma Gereği duyduk.
KANUN MADDELERI
216.maddelerinde düzenlenmiş ,suç,türüdür.
bu suç "şekli"bir suçtur."tehlike" suçlarındandır.sonucun meydana gelmesi şartı aranmaz.sonuç ,yani genel güvenlik için tehlike doğarsa cezası arttırılır.
konunun daha iyi anlaşılması için kanun maddelerini yazmak gerek.
tck.312/2 maddesi : (1 haziran 2005'e kadar bu madde uygulanacaktır)
" halkı; sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düş-
manlığa açıkça tahrik eden kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis ve üçbin lira-
dan onikibin liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. bu tahrik umumun
emniyeti için tehlikeli olabilecek bir şekilde yapıldığı takdirde faile verile-
cek ceza üçte birden yarıya kadar artırılır.
yukarıdaki fıkralarda yazılı suçları 311 nci maddenin ikinci fıkrasında sa-
yılan vasıtalarla işleyenlere verilecek cezalar bir misli artırılır. "
311 maddede belirtilen vasıtalar "her türlü kitle haberleşme araçları"dır.internet de bu kavrama dahildir.
diğer yandan 1 haziran 2005 tarihinden itibaren uygulanacak madde ise ,yeni tck.nun 216.maddesidir.bu maddeyi de aşağıya alıyorum :
"halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama
madde 216- (1) halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kamunun güvenliği için tehlikeli tarzda kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) halkın bir kesiminin benimsediği dinî değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması hâlinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
görüldüğü gibi her iki yasada da suçun niteliği yönünden pek fark bulunmamaktadır
bu maddenin gerekçesi konuyu anlatabilmek için yeteri kadar açıktır.işte gerekçe:
birinci fıkrada tanımlanan “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçu, hukuk devleti olma standardı yüksek olan birçok ülkenin ceza kanunlarında yer almaktadır. hiçbir devlet, vatandaşları arasında, muayyen özelliklere sahip bir kesiminin diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa, öç almayı gerektirecek şiddetli nefrete yönlendirilmesine seyirci kalamaz.
öte yandan çağdaş dünyada, gelişmenin temel dinamiği olarak düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti kabul edilmektedir. bu bağlamda; kişilerin düşündüklerini hür bir ortamda söyleyebilmeleri, demokratik toplumun varlığı için zaruri sayılan unsurlardandır. söz konusu suç tanımı, bu düşünceler dikkate alınarak yapılmıştır.